- istemek
- -i1. 想, 希望, 愿意, 想要: Eve dönmek istiyorum. 我想回家。Herkes zengin olmak ister. 每个人都想发财。Nasıl isterseniz. 请自便!2. 要, 讨要: Benden bir kitap istedi. 他跟我要了一本书。Çay ya da kahve mi istersiniz? 您想喝茶, 还是喝咖啡?Dilenci önünü kesti, para istedi. 乞丐拦住了他向他讨钱。3. (-den, -i) 要, 要求, 请求: Ondan yardım etmesini istediler. 他们请他帮了忙。4. -i 求见, 找: Kimi istiyorsunuz? 您要找哪位?Sizi isteyen kimdi? 找你的那个人是谁?Ondan ne istiyorsunuz? 您找他干吗?5. 需要, 应该: Bu olmıyacak bir iş değil, ancak çok uğraşmak ister. 这不是做不到的事, 只是需要花很多的精力去做。Yurdun ilerlemesi için çok çalışmak ister. 为了祖国的进步需要努力工作。6. -i 向某人求婚, 求亲: Komşusunun kızını istemişler. 有人向邻居家的闺女求亲。7. -i 招聘◇ İstediği dakika 随时: Teklif ve tekellüften azade olduğumuz malûm. İstediğin dakika kapının ipini çekerek gelirsin. 您知道我们是没有那么多客套和规矩的, 您随时可以来串串门。İstediği gibi at koşturmak (或 oynatmak) 随心所欲, 为所欲为 istemeye istemeye 不情愿地, 勉强地: Yanında alçak sesle konuşanların sözlerini istemeye istemeye kulak kabarttı. 他侧耳倾听, 勉强能听到他旁边的人在低语些什么。İstemeye istemeye, alt üst olmuş yataktan kalktım. 我极不情愿地从乱糟糟的床上爬了起来。ister istemez 不管愿意不愿意, 无论如何, 不情愿地, 勉强地, 硬着头皮地: Bu iş ister istemez olacak. 这将是一个无可奈何的事。İşsiz olduğundan burada çalışmayı ister istemez kabul etti. 他失业了, 所以硬着头皮同意在这里工作。Adam olmak isteyenler, ister istemez zorluklarla çarpışmak zorundadırlar. 不吃苦中苦, 难为人上人。◆ İstediğini söyleyen, istemediğini işitir. 不尊重别人, 也得不到别人的尊重; 信口开河, 必受其辱。İstemem diyenden korkmalı. 怕就怕他说不要; 嘴上说不要, 实际上更贪。İstemem, yan cebime koy. 恭敬不如从命; 受之有愧, 却之不恭; 半推半就。İsteyen bir çingene, vermeyen iki çingene. 求人者没面子, 拒人者更没面子。İsteyenin bir yüzü, vermeyenin iki yüzü kara. 求人者没面子, 拒人者更没面子。
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.